Bumerang - Yazarkafe
İlklerden başlasam... - Basit Ekonomi

İlklerden başlasam...

Balkonda oturmuş sigara içiyorum gece gece. Sigaranın etkisiyle bağırsaklarımın hızlı çalışmaya başladıklarını hissediyorum. Bu sigarayı hala neden içtiğimi anlamadım. Sigara hakkında anladığım tek bir şey varsa o da hayatımda ilk sigara içtiğimde yaşadığım kafa. Galiba hala onu arıyorum. Hayatımda her şeyin ilkini aramıyor muyum sanki.
Hayatında sadece sivrisinek öldürebilmiş olduğunu söyleyen bir arkadaşım var. Ve bu bana çok ilginç geldi.  Birde Korelilerle iş yapan bir firmada çalışan bir arkadaşım var. Ona da arkadaşları her gördükleri yerde ‘Koreliler napior?’ diye soruyorlar. Ben bunu çok saçma buluyorum. Küçükken etrafımı ‘Bikez Arapça konuşsana lan’ diyen çocuklar sararlardı. Hala anlamış değilim bu insanlar anlamayacakları sözcükleri duyduklarında gerçekten ne bulacaklarını umuyorlardı. Ben aklıma ilk gelen küfrü söylediğimde de ‘Haa. Peki ne dedin az önce?’ diye sorarlardı. Uygun bir açıklama uydururdum.
Ama bu insanlar madem anlamayacakları sesleri duymak istiyorlardı. Neden o zaman evlerine kapanıyorlardı.
Hayatımda içtiğim ilk sigara Camel’dı. Altınoluk’un Kaz dağlarında, Şahin deresinin yatağındaki bir kanyonda, mükemmel bir manzaraya bakıp içtim. Mükemmeldi. Bir daha o tadı alamadım. Oraya bir daha gitmek ve Aynı tadı yaşamak isterdim.
Fakat aynı suda iki kez yıkanılmaz.
Çok doğrusal düşünüyor insanoğlu. Düzlemsel. Herşeye bir isim takmasından belli zaten. Algı biçimi sınıflandırmaya dayalı. Yaşama bir çizginin başında başladığımızı düşünüyoruz. Ben bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Biz sadece 360 derecenin içindeki bir noktayız. Bir ormanın içinde doğuyoruz. Ve neresi olduğunu bilmeden çevremizde etkilenmiş olduğumuz herhangi bir çiçek, bir kelebek, bir koku yada mistiksel olarak kabullendiğimiz bir işaretle yürümeye başlıyoruz.
Başlangıç noktamdan 25 yıl uzaklaşmış bulunmaktayım. Geri dönmem demek 50 yaşında saf bir bebek olmam demek.
Sarhoş insanlar sürekli sola doğru kayarlarmış yürürken. Bunun sebebi sol bacakta bir kas fazla olması haliyle sol bacağın daha kuvvetli olmasıymış.
Ben bu saatten sonra geri dönmeyeceğim. Belki bu ormanın içinde turistik bir tatil kampına rastlarım. Belki yerlilere yem olurum. Yada onlardan biri olurum. Fakat bu ormanın içinde bu saatten sonra dümdüz yürümek daha mantıklı geliyor. Hele çemberler çizmek hiç istemiyorum. Bu yüzden iki bacağıma da gücü eşit dağıtmalıyım.
İlk öpüşmem, ilk adımım, ilk hislerim... En çok merak ettiğim ilk düşüncem. Acaba ne düşünmüştüm.
Sigaramı bitirip tuvalete girdim. Ve asıl zorluğun ne olduğunu anladım. Sigarayı bırakmış oldğum günlerdeki tuvalet alışkanlığım geldi aklıma. Ve uyku düzenim. Dinlenmiş olarak uyanıyordum. Galiba bu aralar böyle bir şeye gerçekten ihtiyacım var. Bu sigaradan bir an önce kurtulmalıyım.
Klozet tertemizdi. Öyleki tuvaletini yapmaya kıyamaz insan resmen. Kapağı indirip klozete oturdum veanladım ki...
 Asıl zor olanı bağırsaklarınızda büzüğünüzden büyük bir birikim olması. Söylemek için yutağınızda biriken kelimeler, düşünmekten korktuğunuz hayaller, orman karanlığında sağlıklı bacaklarınıza rağmen koşmanızı engelleyen tedirginlik. Asıl zor olan içinizde çevrenizden büyük yaşattıklarınız. Bunları dışa vuramamamız.
Dedim kendi kendime. Sonrasında sinfonu çekip uyumaya gittim ne yalan söyleyeyim...
Google Plus ile Paylaş

Kısaca: Tartar

Panelde şablon düzenle deyip, bu satırı aratarak buraya kısaca hakkımda yazısı yazabilirsiniz.
    BLOGGER YORUMLARI
    FACEBOOK YORUMLARI

0 yorum:

Yorum Gönder